Hürriyet

9 Mayıs 2017 Salı

Suyun En Sağlıklı Hali

Sıcak havaların gelmesiyle birlikte buzdolabına sürekli su koymaktan bıktınız mı? Suyu sağlıklı ve pratik bir şekilde tüketmek mi istiyorsunuz? O zaman size güzel bir haberim var:, tüm bunları ve daha fazlasını sunuyor. Şirket içinde kullanmak için uzun zamandır kullanışlı (ve sağlıklı) bir Su Pınarı arıyorduk, kararımızı USP 20’den yana kullandık.

Açıkçası bundaki en büyük etkenlerden biri, su pınarının toplam 3 adet musluğa sahip olmasıydı. Muhakkak denk gelmişsinizdir, diğer su sebillerinde biraz soğuk, biraz da sıcak su musluğundan doldurur, “ılık” su elde etmeye çalışırsınız. USP 20’de böyle bir sıkıntı yaşamanıza gerek yok, üçüncü musluk damacanadaki suyu doğrudan (ısıtma/soğutma yapmadan) veriyor ve bu sayede hiç zaman kaybetmiyorsunuz. Aynı şekilde, havaların ılıman olduğu dönemlerde sebili ısıtma ve soğutma özelliklerini tamamen devreden çıkararak da kullanabilir, enerji tasarrufu yapabilirsiniz. 
Üç musluğa sahip olması önemli bir avantaj olsa da,  satın alma kararı vermemizdeki tek etken de değildi. USP 20 çok pratik bir model, alt kısmında kapalı bir muhafaza bulunuyor. Bu muhafazaya bir adet damacana koyabilir, damacana değişimi için beklemekten kurtulabilirsiniz. Su tankları paslanmaz çelikten imal edilmiş ve yeni su sebili mevzuatına da uygun. Yani sağlıksız parçalar içermiyor. Saatte 5 litre soğuk, 2 litre sıcak su kapasitesi sunuyor. Suyu 5 derece kadar soğutup, 85 dereceye kadar da ısıtabiliyor. Tasarımı ise sade, kullanışlı ve dayanıklı: Uzun süre boyunca kullanabileceğiniz daha bakar bakmaz anlaşılıyor. https://satis.ugur.com.tr/item/usp-20-d/100017 adresinden 12 taksit fırsatıyla sipariş verebilir, suyu sağlıklı ve pratik bir şekilde tüketmeye siz de başlayabilirsiniz!

Bir boomads advertorial içeriğidir.

10 Ocak 2017 Salı

KATMER HAYRI



     İnsan ilişkileri,komşuluk ilişkileri ve yardımlaşmanın kalmadığı günümüzde hep birlikte olup hayır yapmak için bir araya gelen komşular ve akrabalarını görünce o kadar mutlu oldum ki, demek ki halen daha umut var diye düşündüm. Birlik- beraberlik duygusunun kaybolmamış olması ne kadar güzel bir şey. Bu duyguyu arkadaşlarımla da paylaşmazsam olmaz diye düşünerek bu yazıyı yazmaya  çalıştım.


                                         Katmer için önce yumuşak bir şekilde hamur yoğrulur.


                                                           Hamur sonra bezelere ayrılır.


                                                      Oturanlar tarafından yufkalar açılır.

                                                      Yufkanın üzeri zeytinyağ ile yağlanır.

Çiğ tahin gezdirilir.

Tahin elle sıvanarak üzerine toz şeker serpilir. İstenirse şekersiz yapılır.


 Daha sonra yufka kitap katlanır gibi katlanır.

Katlandıktan sonra tekrar açılarak büyütülür.





 Büyüyen katmer ocakta sacın üzerinde pişirilir.



Bütün bunları yapamayan ben gibi gelen misafirlere ikram edilir.İçine şeker konmayan katmer zeytin ve peynirle yenir.

 Bu hayrı yapmak için komşular birleşmişler,yardımlaşarak katmer yapıyorlar

Hayır yardımlaşarak yapılırsa daha güzel olur.

13 Aralık 2016 Salı

Balık yahnisi


     Malzemeler: 1 tane dilimlenmiş palamut balığı, 1 domates veya domates sosu (ben yazdan kendi hazırladığım domates kırmızı biber karışımı sosu kullandım.), 2-3 tane doğranmış yeşil biber ( ben yazın kendi bahçemden koparıp dilimleyerek dondurucuya koyduğum biberleri kullandım.), 1 tane kuru soğan, 1 tatlı kaşığı domates salçası, 1 çay kaşığı dolusu kırmızı toz biber, 1 yemek kaşığı un (suyla ezilecek),doğranmış maydanoz,zeytinyağ,tuz.
     Yapılışı: Tencereye zeytinyağ konup doğranmış soğan biraz kavrulur.İçine biberler eklenip karıştırılır,domates,salça, kırmızı biber eklenip biraz suyla karıştırılır. Daha sonra suyla karıştırılmış un eklenip karıştırılır.Balıklar eklenip su ilavesiyle pişmeye bırakılır. Suyu koyulaşınca sıcak su eklenir. İndirmeden önce istenirse tuz eklenir.


6 Ekim 2016 Perşembe

Pirinç Köftesi




Malzemeler: 1 su bardağı haşlanmış pirinç (Ben akşamdan kalan pilavı kullandım.)
1 yumurta,karabiber, kimyon,tuz,kuru nane, 1 küçük rendelenmiş soğan,1 küçük rendelenmiş patates, 1 yemek kaşığı silme olarak un, galeta unu ya da ekmek içi,
    Bulamak için bir tabağın içinde beyaz un,tam buğday unu, mısır unu ya da galeta unu.
    Kızartmak için zeytinyağ.

Yapılışı: Bütün malzemeler karıştırılıp yoğrulur. Ceviz büyüklüğünde toplara ayrılır. Köfte gibi bastırılarak una bulanıp yağda kızartılır.
   Not: Hamur yumuşak olduğu için elinize yapışmaması için her defasında yanınıza koyduğunuz su ile ellerinizi ıslatın.

30 Ocak 2016 Cumartesi

Yufkalı - kadayıflı tatlı




Malzemeler: Bu tepsi için 1.5  hazır  böreklik yufka kullanıldı. (Evde bu yufka vardı, siz baklava yufkası ile de yapabilirsiniz.)
     Dövülmüş ceviz, kadayıf , Üzerine :1/2 su bardağı erimiş tereyağ, zeytinyağ ya da çiçekyağı.
Şurubu için: Bu tepsiye göre 1.5 su bardağı toz şeker, 3 bardak su.

     Yapılışı: İlk önce yufkalar sigara böreği gibi kesilir. Fırçayla erimiş yağ sürülür.İçine biraz kadayıf ve biraz da dövülmüş ceviz konur.

Sigara böreği şeklinde sarılır.

Sonra ortasından ikiye bölünüp yağlanmış tepsiye yerleştirilir.

     Tamamı dolunca erimiş yağ bütün tatlının üzerine sürülür, fırında alt üst olarak kızarıncaya kadar pişirilir. Önceden hazırlanmış soğuk şurup üzerine dökülür.



9. İzmirli Yemek Bloğu Yazarları Toplantısı

   

     Yine bu yılda da İzmirli yemek bloğu yazarları arkadaşlarla güzel bir toplantı gerçekleştirdik. Tabi ki ben İzmir dışından Nazilli'den gelen birisi olarak biraz geç ulaşabildim. Güzel bir kahvaltı sonrası arkadaşlarla oturup sohbetlerimizi yaptık ve yine daha öncekiler gibi kollarımız dolu       omuzlarımız ağrıya ağrıya sponsorlarımızın bizlere getirdiği hediyeleri taşıyarak evlerimize döndük.
     Bu anlattıklarım toplantının kısa bir özetiydi. Elbette bu kadar güzel geçen bir toplantı bu kadar kısa ve üç- beş cümleyle anlatılamazdı. Ben de şimdi biraz da ayrıntıya gireyim.
     Ben buluşmaya Nazilli'den geldim. Bu nedenle yarım saat gibi bir gecikmem oldu. Buluşma yerine geldiğimde  bütün masalar dolmuş arkadaşlar kahvaltılarını yapıyordu. Yer olmayınca ben de sponsorlarımızın masasına oturdum. Kendileriyle tanıştık, hoş bir sohbetin içine daldık.


       Verilen hediyelerin sponsoru olan kişiler bizlere ürünleri hakkında güzel bilgiler verdiler.




     Daha sonra arkadaşlarla da fotoğraf çekildik ve ellerimiz dolu bir şekilde tekrar buluşmak umuduyla dağıldık.

     Tabi ki bu kadar güzel geçen bir toplantının ardından yazımız bu kadarla bitmezdi. Eve geldikten sonra  getirdiğimiz hediyeleri kullanmaya başladım ve bunlar hakkında da biraz bilgi vereyim istedim.
     Size ilk önce aktarmak istediğim ürün Farmasi'nin verdiği hediyelerden At kestanesi balsamı. Benim ağrı kesicileri kullanmam yasak ve ben  dizimin ağrısından dolayı çok sıkıntı çektiğim halde kullanamıyordum. Bu küçük kutunun üzerinde Ağrılara son yazıyordu. % 100 doğal yazdığı için dizim ağrıdığı zamanlar küçük bir parçası ile dizimi ovduğumda ağrıyı kestiğini gördüm. Tabi ki tedavi edici bir ürün değil ama benim ağrılarıma iyi geldi. En önemlisi de doğal  bitkisel bir ürün olması.

     Gelelim diğer bir ürün hakkındaki görüşlerime. Eve gelince Duru bulgurun çeşitlendirdiği bulgurlardan birisini kullanmak istedim. Mantarlı bulguru açtım ilk önce. Nasıl güzel bir ürün. Bana bulgur da yasak ama yedim inanın mantarlı bulgur pilavını. Ama ne yapayım mis gibi, dumanı üstünde bir bulgur pilavı. Yanında da ayran. Bir defalık zarar vermez dedim yedim:)))))))
   
Diğer bir ürün de Beta Çay. Benim vazgeçilmezim olan çayı bir de bu ürünü kullanarak içtim. Çok güzel bir çay gerçekten. Aynı masada oturduğumuz Beta çayın temsilcisi olan bey gerçekten doğru söylemiş. Benim gibi çay tiryakilerinin verdiği karar en doğrusudur diyorum. Yalnız halen daha kullanmadığım daha doğrusu nasıl kullanılacağını bilmediğim  yeşil kutu içindeki minik toplar halindeki çayı içmedim.Kullanan arkadaş varsa ve anlatırsa memnun olurum.

     Mastika  markalı soda o kadar güzeldi ki mis gibi damla sakızı kokuyordu. Ama bizim buralarda yok, ya da ben bulamadım.
     Tatlımo firması çok güzel meyvelerden çikolatalı çiçekler hazırlamıştı.Onlara da bayıldım. Ben çikolata sevmem ve çok nadir yerim ama bu çikolataların içinde özellikle meyve olanlara ben bayıldım.
     Bana kızartma da yasak:)))) Diyeceksiniz ki bu ne,  o yasak bu yasak. Ne yapalım yine de halimize şükür. İyi ki zamanında her şeyi yemişim. Yaş 50'yi geçince maalesef yolunu şaşıran sana geliyor. Dediğim gibi yine de halimize çok şükür.Orkide' nin verdiği Ayçiçek yağıyla da biraz kızartma yaptım. Kendim çok az yedim, eşim ve oğlum severek yediler. Orkide zeytinyağ da vermişti ama onu sadece salatalarda kullandım.
     Verilen hediyeler için tüm sponsor firmalara çok teşekkür ederim. Ayrıca bu toplantının düzenlenmesinde emeği geçen bütün arkadaşlara da çok teşekkür ederim. Gerçekten yaptıkları iş çok zor.
     Bir daha ki toplantıda tekrar buluşabilmek dileğiyle.







İzmir Güzelbahçe'de faaliyet gösteren LUMİNY Yaşam ve Spor Merkezi'nden 1 haftalık Zumba dans dersi.











                                Buluşmanın anısına Nil Pastanesi bu güzel pastayı hazırlamış.








                         Koroplast'ın mis kokulu çöp torbalarına ve diğer ürünlerine bayıldım.


                
       Buluşmayı düzenleyen komitedeki arkadaşlar günün anısına çok güzel bir mutfak önlüğü hazırlamışlar.

     Çok fazla fotoğraf çekmiştim ve bunları Facebook sayfamda yayınladım.İsterseniz bu sayfaya girip diğer fotoğraflara da bakabilirsiniz.

Facebook Sayfası: 9. İzmirli Yemek Bloğu Yazarları Toplantısı